SEVGİ İLE BEĞENİ
Sevgi ile Beğeni Arasındaki Fark
Kişi sevdiğiyle olmak
ister. Sevdiğinin haliyle hallenir. Sevgisi kadarıyla, onunla
yaşar. Sevginin ne olduğunu tam olarak bilemediğimiz
için, çoğunlukla, "Beğeni" ile "Sevgiyi" birbirine
karıştırırız.
"Beğeni" yanında "Sahip Olma"
arzusuyla açığa çıkar. Bir nesneden hoşlandığında, beğendiğin şeye sahip
olmak ve üzerinde tasarruf edebilmek arzusuyla yaşarsın. Bu tüm
mahlûkatta çok yaygın bir duygudur. Kimi, beğendiğini cebine sokar. Kimi beğendiğine
tasma takıp yanında taşıyarak onunla hava atmak ister. Kimi yakalayıp inine
sürükler. Her mahlûk yaradılış fıtratına göre, beğendiği üzerinde tasarruf
etmek ister.
"Sevmek" ise bundan çok
farklıdır. Sevince, yalnızca sevdiğin için yaşamak istersin. Yalnızca
yanında olmak, yalnızca onun olmak, yalnızca onun zevk aldığıyla zevk
alıp, sevmediğinden kaçmak istersin. Sevdiğin öylesine sarmıştır aklını,
fikrini, ruhunu ki, her şey sana onu hatırlatır; yanında iken bile onun
içinde olmak istersin. Yakınlık bile uzak gelir sana... Sen
kaybolursun, sende; sevdiğin kalır yalnızca, beyninde... Onun bakışıyla
bakar, onun değerlendirmesiyle değerlendirir, onun diliyle konuşmaya
başlarsın. Gözün ondan başkasını görmez, kulağın ondan başkasını
duymaz, elin ondan başkasına uzanmaz olur. Her an sana sahip
olmasını; varlığının, tasarrufunun her an üzerinde olmasını, her an seni
kucaklamasını istersin... Bedensel yakınlık bile, korkunç uzaklık gibi
gelir sana ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir şuur olmayı dilersin.
Sevgi, fıtratın müsait ise, sevdiğinde yok edesiye
yakar seni ve gün gelir kaşında-gözünde, yüzünde-dilinde sevdiğini
görürler de, "Sen O Olmuşun" derler. Beğenen sahip olmak
ister. Seven ise sevdiğinde yok olur; feda eder her şeyi sevdiği uğruna...
Bazılarının da sevgi kokusu sürülür üstüne;
"Aşığım" sanır. Ama sevdiği uğruna, fedakârlık etmeye gelince
sıra, o koku siliniverir üzerinden "Kopamama"
sabunuyla... Parasından kopamaz... Mevkiinden kopamaz... Yakınlarından
kopamaz... İçinde yaşadığı ortamın güzelliklerinden kopamaz... Etraftan kopamaz!
Derken kusurlar belirmeye başlar sevdiğini sandığının üzerinde... Eksiklikler görmeye başlar yetersizlikler görmeye başlar. Bunlar önce acıma duygusuna dönüştürür sevgisini; uzaktan acıyarak seyretmeye başlar. Sonra tatlı bir anıya dönüşür, sevgi sandığı duyguları... Bu tecrübe gösterir ki, onun fıtratında sevgi programı yoktur. Beğeniyi, sevgi sanmıştır.
Uzaklaşma ondan gelmemiş de, karşısındakinden
gelmişse, bu defa "Nefrete" döner "Beğeni"; ondan
intikam alma duygusu gelişir içinde ve vicdanla intikam dalgaları
arasında bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terk edilmişliğin,
uzaklaşmanın, layık olmadığını yaşamanın sanısı içinde... Oysa
yalnızca, fıtratında olmayan gerçek sevginin sonuçlarını yaşamaktadır. Cüzdanı
için, güzelliği-yakışıklılığı için, kendisine hoş gelen huyları için,
mevkii-koltuğu için, ilmi için beğenmiştir; sevdiğini sanmış; sahip
olamayınca da arzusuna erişememenin düş kırıklığı içinde kopmuş; yalnızca
çıkarları doğrultusunda yaşamayı tercih etmiştir...
Seven ise göze almıştır kopmayı...
Dışlanmayı... Paradan-puldan, namdan nişandan, dosttan akrabadan uzak
kalmayı... Fıtratından gelir sevgi... Kulluğu sevmek
üzeredir... Onunla, sevmeyi yaşamak istediği için yaratmıştır onu Yaratan... O
yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan... Seven, karşılıksız
sever...
Beğenen karşılığını ister. Benim istediğim gibi
yaşarsan seni boğarım sahip olduklarıma, der beğenen... Onun zaten
fıtratında yoktur sevgi, bilmez aşkın ne olduğunu... Ne üzere
yaratılmışsa, odur tüm meşgalesi... Karınca gibi çalışır; maymun gibi
çiftleşir; aslan gibi yavrularına sahip çıkar... Ama pervane gibi sevemez.
Atamaz kendini ateşe...
Sevgi sonunda yanmayı getirir. Beğeni ise sonunda
kaçmayı... Beğenen mahlûkat çoğunluğuna göre, "Sevgi" delilikten
bir türdür. Anlamazlar onlar, sevdiği uğruna, etraf ne derse desin deyip,
her şarta katlanmayı... Ve "Delilik Bu"
derler... Beğenme bir tür "Hobi"dir. Bazen ömür boyu sürer,
bazen bir kaç yıl, bazen bir kaç ay...
Sevgi bir ömür boyudur.
Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen coşar ama hiç
gerilemez.
Doktor Hayat / Alıntı Yazılar / Sevgi ile Beğeni
NOT: Bu güzel yazıyı öncelikle kendim kaleme almadım. Üniversite yıllarımda bir
arkadaşımın vesilesi ile günlük defterimin içinde yer alan bu yazıyı
yıllar sonra bende sizlerle paylaşmak istedim. Bu yazıyı kaleme alan arkadaşa
saygı sevgi ve şükranlarımı sunuyorum.
Post A Comment
Hiç yorum yok :