KADINLAR
Haydi, hep beraber 25 yıl öncesine bir yolculuk
yapmaya ne var mısınız? Bir bakalım ne var, ne yok diye… Belki bir şeyler
değişmiştir. Aman Allah’ım! Yine aynı manzara yine bilindik düzen… Yahu koca
bir çeyrek asır geçmiş hala neden bir şeyler değişmemiş. Yoksa bu işler asırlar
sonra mı değişecek. Yok, yok bence üzerinden bir asır değil; birkaç asır geçse de
değişeceğe benzemiyor. Yahu biride çıkıp ben bu düşünce yapısını, beyinlere
takılmış zincirleri kıracağım demiyor. Nede olsa milli laflarımız “ - Boş ver
gitsin, - Aman bana ne, - Sanki ben
kurtaracağım…” hemen imdadımıza yetişiyor.
Evet,
hala merak ediyorsunuz? Bu kişi ne diyor, ne diyecek? Kadınlar diyorum. Kadınlarımız,
kız çocuklarımız diyorum. Kendini okuyarak yetiştirmeye, geliştirmeye çalışan erkek
bireyler gibi okuyup bir yerlere gelmek için çabalamıyor. Çocukluktan tutunda
gençliğine, evliliğine ve hatta anne olduktan sonra bile okumaya teşvik
edilmiyor? Neden okumanın ve okumanın ona kazandıracaklarının farkında olması
sağlanmıyor?
Gerek
büyük şehirlerimizde olsun, gerekse küçük şehirlerimizde olsun kadınlar ve kız
çocukları okuyup bir yerlere gelme noktasında hep ihmal edildi. Bakmayın halada
bu konuda ihmalkâr davranılmaya devam ediliyor. Haydi, eski zamanları az çok anlayacağız
diyeceğim ama o günler de anlamak pek mümkün değil gibi. Kadınların ve kız
çocuklarının okuyup bir yerlere gelmesi için çabalaması; toplum içinde hep
yaftalandı, kötü nazar ile bakılmaya meylettirildi. Hangi kanun ve kaideye göre;
kadınlar ve kız çocukları okuma, bir yerlere gelme konusunda erkeklerden aşağı
görülüyor. Medeni hayatımızda kadınların ve kız çocuklarının erkekler kadar
aktif rol alması hala garipseniyor.
Yahu bir
köşede oturup da hala kadınların ve kız çocuklarının okuyup bir yerlere
gelmesini garipseyen insanlar… Sizlere sesleniyorum. Hani oradan buradan,
ayaklı gazeteler vasıtasıyla duyduğun bilgiler kadar; eline bir gazete alıp,
adam akıllı haberleri bir analiz et. Biraz tarafsız bir göz ile bak. Kadınlar ve
kız çocuklarının medeni hayatımızda okumayıp bir yerlere gelmemesinden kaynaklanan
sıkıntıları gör. Birde okuyup medeni hayatımızda birçok alanda hem kendisine
hem de bulunduğu çevreye farkındalık kazandıran kadınlara ve kız çocuklarına
bir bak. Okumanın okutmanın faydasını bir gör.
Gerek iş
hayatımda olsun gerekse yaşadığım toplum içinde konun uzmanı birçok arkadaşımla
yıllardır araştırdığımız ve gözlemlediğimiz bir hususu sizlerle paylaşmak
istiyorum. Hani Allah kimseyi düşürmesin ama size aile mahkemelerinde olan ve
gözlemlediğimiz bir hususu anlatayım. Mahkeme salonuna gelen kadınların
birçoğunun eğitim noktasında eksik olduğu görülmekte. Okuyup kendi ayakları
üzerine durabileceği ne bir mesleği ne bir kariyeri mevcut… Hadi erkekler
okuyup kendini geliştirmese de bir yolunu bulup hayat mücadelesini sürdürüyor.
Ya kadın? İşte okuyup kendini geliştirmeyen elinde tabiri caizse “Altın
bileziği” olmayan kadınlar için hayatın yükü tam burada başlıyor. Birde üzerine
daha ufak yaşta birkaç çocuk kaldı ise…
Ben bu
tarz vakalarda öncelikle kadına suç bulmuyorum. Onu yetiştiren büyüten kişilere
suç buluyorum. Neden bu kadını okutmadınız? Neden bu kadını ayakları üzerine
durabileceği bir mesleği icra etmesini sağlamadınız. Hani hep lafa gelince “Hayat
Müşterek” diyorsunuz ya. Peki, soruyorum sizlere müşterek hayatınıza bir
kadının, bir kız çocuğunun okuyarak ortak bir yer edinmesini sağlamıyorsunuz. “Hayat
Müşterek” değil mi? Neden hala kadınları, kız çocuklarını zamanı gelince alınıp
satılan bir meta hesabı yapıyorsun. Otur bir kez düşün. Okumanın, okutmanın
ileride ne kadar faydalı olabileceğini… Sadece senin için değil. Yaşadığın
toplum için. İleride yetişecek nesiller için…
Genç
kızlar ve kadınlar lütfen sizlerde okumanın farkında olun. Bütün kuvvetiniz ile
okumayı istemelisiniz. Mademki bu hayat yolculuğunda kadın-erkek bir ve
birbirine muhtaç o zaman okuma, okuyup bir yerlere gelme noktasında önünüze
kimsenin engel koymasına müsaade etmeyin. Unutmayın ki hayatın sizler için ne
getireceğini kimse bilemez. Ama şu konuyu herkes çok iyi bilir. Okuyup bir
meslek edinen tabiri caizse koluna “Altın bilezik” bir meslek, bir kariyer edinen kadın ve kız çocuğu bu
zorlu hayat mücadelesi karşısında rahatlıkla mücadele edebilecektir.
Genç hanımefendiler okuyun; okumanın farkında olun.
Cam kenarında bir koltuk köşesinde okumadan, medeni hayatta bir meslek bir kariyer
edinmeden nasibinizi beklemeyin. Okuyarak kararlı bir duruş sergileyerek
nasibinizin sizi beklemesini sağlayın. Unutmayın ki şu hayatta güvendiğiniz
mal, mülk, şan şöhret v.s hepsi gelip geçicidir. Kalıcı olan okuyup
öğrendiklerinizdir. Medeni hayatınızda edindiğiniz mesleğinizdir. Edebinizle
adabınızla okuyup medeni hayatımızda bir yerlere gelmenin haklı gururunu
gösterin. Yılardır üzerinizde olan kokuşmuş fikirleri ve beyinlere vurulmuş
zincirleri kırın.
Yaşı ilerlemiş hanımefendiler ve anneler sizlerde
okumaya devam etmelisiniz. Sizler ellerinizde yetişecek bir toplumun
ustalarısınız. İyi bir usta alanında her daim kendini geliştirir. Sizlerde
ellerinizde yetişecek bireyler için okuyun, okutun. Okumanın farkında olun.
Konu ile ilgili faydasını düşündüğüm Eğitim Şart yazı dizimi okumanızı tavsiye ediyorum.
Doktor Hayat / 2005 Onlar Okumalı
Gerek büyük şehirlerimizde olsun, gerekse küçük şehirlerimizde olsun kadınlar ve kız çocukları okuyup bir yerlere gelme noktasında hep ihmal edildi. Bakmayın halada bu konuda ihmalkâr davranılmaya devam ediliyor. Haydi, eski zamanları az çok anlayacağız diyeceğim ama o günler de anlamak pek mümkün değil gibi. Kadınların ve kız çocuklarının okuyup bir yerlere gelmesi için çabalaması; toplum içinde hep yaftalandı, kötü nazar ile bakılmaya meylettirildi. Hangi kanun ve kaideye göre; kadınlar ve kız çocukları okuma, bir yerlere gelme konusunda erkeklerden aşağı görülüyor. Medeni hayatımızda kadınların ve kız çocuklarının erkekler kadar aktif rol alması hala garipseniyor.
Yahu bir köşede oturup da hala kadınların ve kız çocuklarının okuyup bir yerlere gelmesini garipseyen insanlar… Sizlere sesleniyorum. Hani oradan buradan, ayaklı gazeteler vasıtasıyla duyduğun bilgiler kadar; eline bir gazete alıp, adam akıllı haberleri bir analiz et. Biraz tarafsız bir göz ile bak. Kadınlar ve kız çocuklarının medeni hayatımızda okumayıp bir yerlere gelmemesinden kaynaklanan sıkıntıları gör. Birde okuyup medeni hayatımızda birçok alanda hem kendisine hem de bulunduğu çevreye farkındalık kazandıran kadınlara ve kız çocuklarına bir bak. Okumanın okutmanın faydasını bir gör.
Gerek iş hayatımda olsun gerekse yaşadığım toplum içinde konun uzmanı birçok arkadaşımla yıllardır araştırdığımız ve gözlemlediğimiz bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Hani Allah kimseyi düşürmesin ama size aile mahkemelerinde olan ve gözlemlediğimiz bir hususu anlatayım. Mahkeme salonuna gelen kadınların birçoğunun eğitim noktasında eksik olduğu görülmekte. Okuyup kendi ayakları üzerine durabileceği ne bir mesleği ne bir kariyeri mevcut… Hadi erkekler okuyup kendini geliştirmese de bir yolunu bulup hayat mücadelesini sürdürüyor. Ya kadın? İşte okuyup kendini geliştirmeyen elinde tabiri caizse “Altın bileziği” olmayan kadınlar için hayatın yükü tam burada başlıyor. Birde üzerine daha ufak yaşta birkaç çocuk kaldı ise…
Ben bu tarz vakalarda öncelikle kadına suç bulmuyorum. Onu yetiştiren büyüten kişilere suç buluyorum. Neden bu kadını okutmadınız? Neden bu kadını ayakları üzerine durabileceği bir mesleği icra etmesini sağlamadınız. Hani hep lafa gelince “Hayat Müşterek” diyorsunuz ya. Peki, soruyorum sizlere müşterek hayatınıza bir kadının, bir kız çocuğunun okuyarak ortak bir yer edinmesini sağlamıyorsunuz. “Hayat Müşterek” değil mi? Neden hala kadınları, kız çocuklarını zamanı gelince alınıp satılan bir meta hesabı yapıyorsun. Otur bir kez düşün. Okumanın, okutmanın ileride ne kadar faydalı olabileceğini… Sadece senin için değil. Yaşadığın toplum için. İleride yetişecek nesiller için…
Genç kızlar ve kadınlar lütfen sizlerde okumanın farkında olun. Bütün kuvvetiniz ile okumayı istemelisiniz. Mademki bu hayat yolculuğunda kadın-erkek bir ve birbirine muhtaç o zaman okuma, okuyup bir yerlere gelme noktasında önünüze kimsenin engel koymasına müsaade etmeyin. Unutmayın ki hayatın sizler için ne getireceğini kimse bilemez. Ama şu konuyu herkes çok iyi bilir. Okuyup bir meslek edinen tabiri caizse koluna “Altın bilezik” bir meslek, bir kariyer edinen kadın ve kız çocuğu bu zorlu hayat mücadelesi karşısında rahatlıkla mücadele edebilecektir.
Genç hanımefendiler okuyun; okumanın farkında olun. Cam kenarında bir koltuk köşesinde okumadan, medeni hayatta bir meslek bir kariyer edinmeden nasibinizi beklemeyin. Okuyarak kararlı bir duruş sergileyerek nasibinizin sizi beklemesini sağlayın. Unutmayın ki şu hayatta güvendiğiniz mal, mülk, şan şöhret v.s hepsi gelip geçicidir. Kalıcı olan okuyup öğrendiklerinizdir. Medeni hayatınızda edindiğiniz mesleğinizdir. Edebinizle adabınızla okuyup medeni hayatımızda bir yerlere gelmenin haklı gururunu gösterin. Yılardır üzerinizde olan kokuşmuş fikirleri ve beyinlere vurulmuş zincirleri kırın.
Yaşı ilerlemiş hanımefendiler ve anneler sizlerde okumaya devam etmelisiniz. Sizler ellerinizde yetişecek bir toplumun ustalarısınız. İyi bir usta alanında her daim kendini geliştirir. Sizlerde ellerinizde yetişecek bireyler için okuyun, okutun. Okumanın farkında olun.
Konu ile ilgili faydasını düşündüğüm Eğitim Şart yazı dizimi okumanızı tavsiye ediyorum.
Doktor Hayat / 2005 Onlar Okumalı
Çok doğru tespitlerle dolu bir yazı olmuş.. Tebrikler
YanıtlaSilMehmet Ali Bey
SilGöstermiş olduğunuz ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ediyorum.
Sevgi, Saygı ve Hürmetlerimle
Çok önemli bir konuyu işlemişsin Doktor Hayat kardeşim.Takdirlerimi sunuyorum.Sevgi ve saygılarımla.
YanıtlaSilBen teşekkür ediyorum Ece Evren Hanımefendi
SilKadınlar okumalı, okutulmalı!!!!.. Engellenmemeli.. Bireysel olarak da küçük kızlarımız, kadınlarımız okumak, öğrenmek, bilmek, bilgilenmek için çaba göstermeli... Çünkü kadın çocuk yetiştirendir. Gelecek nesillerin mimarıdır.. Kadın ne kadar çok okur, öğrenir, bilirse; gelecek nesiller de o kadar iyi yetişir... Bu yüzden asla kısıtlanmamalı, her zaman ışık alması ve yansıtması için imkan sunulmalıdır.. Bu önemli konuya değindiğiniz için teşekkür ederim... "oku" diye gelmiş ilk vahiy... Bu bile okumanın önemini kavramak için yeterli... Saygılar...
YanıtlaSilSayın Renkli Pasta Sepeti
SilKatkılarınızdan ve göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Sevgi, Saygı ve Hürmetlerimle
Lise mezunuyum ben. Kitap okumayı çok severim, artık eskisi kadar okumuyorum ama yıllar boyunca toplum ortalamasının üstünde bir oranda kitap okudum. Bunlar daha çok roman tarzı kitaplardı. Neye yaradı; mevcut yazma yeteneğimin gelişmesine yaradı. Çünkü bu sayede kelime hazinem genişledi ve pek çok yazılı cümle gördüğüm için, cümlelerle nasıl oynanabileceğini
YanıtlaSilkavradım. Romanlar bilgi ağırlıklı kitaplar olmasa da, genel kültüre iyi kötü bir katkısı oluyor ayrıca tabii.
Bunların toplamı neye yaradı; yaklaşık 3 yıl önce özgün makale yazarlığı yapmaya başladım. Başkaları için ücretli yazılar yazdım yani. Çok müşterim oldu ama artık çok az var. Kendi web sitemi açtım ve ona çalışmaya başladım çünkü. Adsense hesabı da alabildim.
İnternete daha bir hakim olabilmek için İngilizcemi biraz ilerletmeye çalışıyorum bi yandan. Bunların hepsi ortalama bir seviyede eğitim görmüş olmam ve sonra da kendimi geliştirebilmiş olmamdır. Öyle olmasaydı, böyle olmazdı. Orta yaşlıyım ve bir işe giriştim ve o işle ilgili umutlar besliyorum-böyle olmazdı.
Gerçekten yorumunuzu okuduktan sonra başarı ve azim dolu bir durum ile karşı karşıya kaldım. Takdire şayan bu durumunuz bir çok hanımefendi için bir rehber niteliği taşır.
SilSevgi, Saygı ve Hürmetlerimle
Maalesef bu her zaman böyle kanayan bir yaramız halinde kalacak... Çünkü, çok geniş ve çok alçak bir kesimin hiç işine gelmiyor eğitimli, kültürlü, kendi ayakları üzerinde duran kadınlar. Çünkü, başka şekilde kadını bir eşya olarak gören, gösteren zihniyetleri tehlike altında olur... Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilSayın Kalenderi
YanıtlaSilKıymetli Yorumunuz için teşekkür ediyorum.