KAÇ ÇOCUK

Mesele Çoklukta Değil

Düşünüyorum da birilerinin diline pelesenk olmuş gidiyor. “Çok çocuk yapın.” Bizlere çokluk lazım diye söyledikleri o sözleri… Yahu efendiler! Tamam, anlıyoruz bağırmanıza gerek yok. Peki, hiç düşündünüz mü? Doğan onca çocuğun zamanı gelince hesabını nasıl vereceğiz diye… Hiç hesap ettiniz mi? Doğan onca çocuğun hakkını hukukunu nasıl koruyacağız diye… Hiç düşündünüz mü? Doğan onca çocuğun nasıl büyütülüp nasıl yetiştirileceğini… Doğurtturup doğurtturup “Saldım çayıra, mevlam kayıra” hesabını yapmanın ne lüzumu var.

Belki yıllar sonra doğurttuğunuz onca çocuk ile övüneceksiniz. Yaptığımız hapishaneleri dolduruyorlar diye. Yapmış olduğumuz park ve bahçe köşelerini boş bırakmıyorlar diye… Sonra yapmış olduğunuz hesaplar ile gurur duyacaksınız. Yıllar sonra bir dağ gibi biriken toplumun üzerine bir kambur olan aç, sefil ve işsizler ordusu ile. Hep gurur duyacaksınız hastane köşelerinde yatan o gariban vatandaşların haber manşetlerindeki hayatları ile…

Anlayamadığım bir husus var. Sanki rızkını sen veriyorsun. Sanki sen doğurup, büyütüp yetiştiriyorsun. Sanki sen yıllarca kahrını eziyetini çekiyorsun. Bu ne çocuk aşkı, bu ne çocuk ihtiyacı… Burada bir parantez açmak istiyorum. Cenab-ı Allah yarattığı her kulunun rızkına kefil. Amenna… Lakin Cenab-ı Allah insanoğluna bir akıl vermiş otursun düşünsün ona göre karar versin diye. Sokak köşelerinde cadde başlarında yalın ayak gezenleri, çöp kutularının kenarlarında bir avuç yemek için dolananları, görsün bilsin ona göre hareket etsin diye…

Bizlere insan gibi yaşayacak, hayatın nimetlerinden istifade edebilecek kadar çocuk yeterli; bilinçli, eğitimli nesiller lazım. Bizlerin kaynakları belli, sınırları belli…

Bu işi çözmenin yolu sanırım işin temeline inmekte yatıyor. Evlenip yeni nesiller, yeni toplumlar oluşturacak bireyleri aldıkları sorumluluk ve mes'uliyet bilincinin ne denli ehemmiyet arz ettiğini öğretmekten geçiyor. Onlara çok çocuk yapın diye tavsiyelerde bulunacağımıza; gerçekler ile yüzleşmelerini olayların ciddiyetinin farkında olmaları tavsiyelerinde bulunmalıyız. İçinde bulunduğu mevcut şartları asla göz ardı etmemesini söylemeliyiz beklide…

Efendiler, efendiler…

Mesele çoklukta değil... Mesele çokluğun ile övünmekte değil… Mesele bir neslin, bir toplumun yıllarını asırlarını alabilecek; beklide yıllar sonra başına büyük sorunlar açabilecek kadar büyük bir mesele. Bizlere çokluk değil; bizlere insanca yaşayıp, insanca değer görebilen nesiller, toplumlar lazım. Bizlere kaliteli bilinçli nesiller toplumlar lazım. Bizleri daha ilerilere götürecek akıl ve mantık terazisini kullanabilen bir nesil, bir toplum gerek. Çünkü bu dünyaya gelen her bir çocuk insanca büyümeye ve insanca yaşamayı fazlasıyla hak ediyor.

Doktor Hayat / Kaç Çocuk 2004

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt