BİR TÜRKİYE SORUNSALI 3

Yaya Hakları

Trafik ve Yaya Hakları

Gün geçmiyor ki terör belasından çok trafik kazalarında kaybettiğimiz insan haberlerini duymadığımız bir gün olsun. Ne yazık ki her gün bir kaza haberi her gün bir trafik terörü haberi evlere ateş gibi düşürüyor.  Konuyu yakın zaman içinde yaşadığım bir trafik olayı ile açıklamak istiyorum.

Olay Ankara’nın merkez ilçelerinden birinin ana caddesinde geçiyor. 120 saniye kırmızı ışıkta araç sahiplerinin geçmesini bekleyip, 20 saniye yayalar için yanan yeşil ışıkta yüzlerce insanın karşıdan karşıya geçme mücadelesini ele alıyor. Bu karşıdan karşıya geçme mücadelesi içinde birde yaya haklarını gasp etmeye çalışan andaval (Aptal,  Ahmak, Anlayışsız)sürücülerle mücadele var.

Işığıma Dokunma

Yaya Figürlü Yeşil Işık (Yolun yayalara açık olduğunu gösterir. Bu ışık yanmakta iken yayaların karşıya geçmek üzere taşıt yoluna girebileceklerini bildirir. Kaynak: Trafikİşaretleri Hakkında Yönetmelik)Kanunlar, yönetmenlikler her ne kadar bunu söylese de bunu uygulamayanların kanun yapıcıların yapmaması çok garip. 20 saniyelik geçme mücadelesi içinde aradan yayaların içine girip geçme çabaları harcayan bu andavallar bir bakanlığın görevlileri. Aracın üzerine bir vurup durmalarını sağladım.  Bir anda aracın içinde 3 adet görevli inip:

- Hayırdır birader araca niye vuruyorsun diye sert bir üslup ile çıkışmaya başladılar.

- 120 saniye sürücülerin geçmesini bekledim. 20 saniyelik yeşil ışık hakkımda da sizlerin bunu gasp etme gibi bir hakkınız yok.

- 20 saniye yayalara saygı duymayı bilin.

- Birader biz… Bakanının personelleriyiz.  Bizim buradan bir an önce geçip yetişmemiz gereken bir programımız var. Hem bizim buradan geçiş üstünlüğümüz var…

-Arkadaşlar sizin bir geçiş üstünlüğünüz olabilir. Veya sizlerin yetişmesi gereken bir önemli biri olabilir. Lakin bunların hiçbiri bir insanın 20 saniyelik hakkını ihlal etme hakkını doğurmaz. Burada bulunan yayaların canı sizin o önemli işinizden daha önemlidir. 20 saniyede olsa kimsenin can güvenliğini tehlikeye atma hakkınız yok.

Kime söyledim bilemiyorum. Ama bu andavalların bir kulağından girip diğer kulağından çıktığı bariz bir şekilde birçok yaya tarafından teyit edilmiş oldu. 20 saniyelik yaya geçiş hakkını ihlal edip yollarına devam ettiler.  Anlayacağınız Türkiye gibi bir ülkede yaşıyorsanız yaya hakkınız filan yok.
Yayalar İçin Yeşil Işık

Kaldırımlarımı İhlal Etme

Ülkemin 71 ilini ve ilçesini gezip görme fırsatım oldu. Gördüğüm ve dikkat ettiğim hususlardan biride yaya kaldırımları konusunda birçok il ve ilçede ihlallerin apaçık ortada olduğudur. En azından gezip gördüğüm yerlerden bu kanaate ulaştım.

Şehirlerde yükselen ve fiyatları milyonlarca lirayı bulan binaların, sakinlerinin bile milyonluk binalarının içinde park etmeyip yaya kaldırımlarına park ettiğine çok defa şahit olmuşumdur.  Bu tip andavallara baktığınızda da oturduğu yerin gereği olarak kendini bir halt zanneder. Lakin yaya haklarına saygısızlığı kaldırımları ihlal etme girişiminden bellidir.

Bu tarz andavalların düşünme yetisi yeteri kadar gelişemediği için; kaldırımdan bir engelli bir vatandaş geçer mi? Ben bu kaldırıma park ettim ama buradan çocuk arabasıyla biri geçer mi? Bu kaldırımdan yürüyecek bir küçük çocuk olur mu? Diye hesap edecek kadar akla sahip olduğunu pek düşünmüyorum. Açıkçası lüks binalarda oturman veya bir araç sahibi olman, benim için düzenlenmiş olan kaldırımlarımı ihlal etme hakkını sana vermez.

Yaya kaldırımı ihlali konusunda son olarak dile getirmek istediğim gruplardan biriside işletme sahipleri (esnaflar) koca dükkân yetmiyormuş gibi birde yaya kaldırımını ihlal etmek de ne? Bu andavallarla da söz düellosuna girmek neredeyse imkânsız… Şikâyet oluşturmak için belediyelerin zabıta müdürlüklerini aradığınızda pek de bir dikkate almadıklarını çok defa şahit olmuşumdur. Yaya bir uyarı verirler 3 gün sonra yine devam etmeye çalışırlar. Yâda siyasal iktidar tarafından güçlü bir dayanağı varsa; şikâyetin de çabanda boşa gidiyor.
Yayalar İçin Kaldrım

Yaya Hakları Bildirgesi

Şimdi biraz uzaklaşalım Türkiye’den. Hani çok özendiğimiz girmek için yıllardır kapısında dolanıp durduğumuz Avrupa ülkelerine bir seyahat edelim. Adamlar olayı 1988 yılında çözüme kavuşturmak için ne yapmışlar biraz bakalım. Yaya konusunda ne kadar özen gösterdiklerini birde onların dilinden duyalım.

Avrupa Parlamentosu tarafından 12 Ekim 1988 yılında kabul edilen Yaya Hakları Bildirgesi (The European Charter of Pedestrians’ Rights) ile yayalara bakın nasıl bir hak ve nasıl bir değer vermişler birlikte inceleyelim.

1.        The pedestrian has the right to live in a healthy environment and freely to enjoy the amenities offered by public areas under conditions that adequately safeguard his physical and psychological well-being.
Yayalar; fiziksel ve ruhsal sağlık yönünden korumaya uygun koşullar sunan kamu alanlarından özgürce yararlanma ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.

2.       The pedestrian has the right to live in urban or village centres tailored to the needs of human beings and not to the needs of the motor car and to have amenities within walking or cycling distance.
Yayalar; motorlu taşıtların ihtiyaçlarına göre değil, insani ihtiyaçlara göre şekillenmiş şehir veya köy merkezlerinde yaşamaya ve yürüyüş veya bisiklet kullanma alanları içerisindeki olanaklardan faydalanma hakkına sahiptir.

3.       Children, the elderly and the disabled have the right to expect towns to be places of easy social contact and not places that aggravate their inherent weakness.
Çocuklar, yaşlılar ve engelliler kendi zaafiyetlerini ağırlaştıran yerlerde değil; sosyal iletişimi kolay olan yerlerde yaşama haklarına sahiptir.

4.       The disabled have the right to specify measures to maximise mobility, such as the elimination of architectural obstacles and the adequate equipping of public means of transport.
Engelliler, Yeterli toplu taşıma araçları ve Mimari engelleri ortadan kaldırma gibi hareket kabiliyetini en üst düzeye çıkaran konularda bilgilendirilme hakkına sahiptir.

5.       The pedestrian has the right to urban areas which are intended exclusively for his use, are as extensive as possible and are not mere ‘pedestrian precincts’ but in harmony with the overall organisation of the town.
Yayaların sadece izole yaya bölgelerine değil; kent organizasyonu ile baştan başa uyum içinde olan mümkün olduğunca geniş ve kendi kullanımları için planlanmış yaya alanlarına sahip olma hakları vardır.

6.       The pedestrian has a particular right to expect;
 Yayalar aşağıdaki haklara sahip olmayı bekler;

·         compliance with chemical and noise emission standards for motor vehicles which scientists consider to be tolerable,
a)  Bilim adamlarının tolere edilebileceğini düşündüğü motorlu taşıtların emisyon ve kimyasal standartlarına razı olma,

·         the introduction into all public transport systems of vehicles that are not a source of either air or noise pollution,
b) Gürültü ve hava kirliliği oluşturmayan araçların toplu taşıma sistemleri hakkında bilgilendirilme,

·         the creation of ‘green lungs’, including the planting of trees in urban areas,
c)Kentsel alanlarda ağaç dikimini de kapsayan yeşil akciğerler oluşturulması,

·         the control of speed limits by modifying the layout of roads and junctions (e.g. by incorporating safety islands etc.), so that motorists adjust their speed, as a way of effectively safeguarding pedestrian and bicycle traffic,
d) Motorcuların bisiklet trafiği ve yaya güvenliği adına hızlarını düzenlemeleri için, kavşak ve otoyolların düzenini değiştirerek, motorcuların hızlarını ayarlaması ve hız sınırlarını koruması,

·         the banning of advertising which encourages an improper and dangerous use of the motor car,
e)Motorlu taşıtların uygunsuz ve tehlikeli kullanımını teşvik eden reklamların engellenmesi,

·         an effective system of road signs whose design also takes into account the needs of the blind and the deaf,
f)Görme ve duyma özürlülerin ihtiyaçlarına göre dizayn edilen etkili bir yol işaret sistemi,

·         the adoption of specific measures to ensure that vehicular and pedestrian traffic has ease of access to, and freedom of movement and the possibility of stopping on, roads and pavements respectively (for example: anti-slip pavement surfaces, ramps at kerbs to compensate for the difference in the levels of pavement and roadway, roads made wide enough for the traffic they have to carry, special arrangements while building work is in progress, adaptation of the urban street infrastructure to protect motor car traffic, provision of parking and rest areas and subways and footbridges),
g)Yaya ve motorlu araç trafiğini kolaylaştırmak için; (…) özgürce hareket, durma ve park etme gibi ölçütler belirlenmesi,

·         the introduction of the system of risk liability so that the person creating the risk bears the financial consequences thereof (as has been the case in France, for example, since 1985).
h)Kişinin yarattığı riskin ortaya çıkardığı finansal sonuçların risk sorumluluğu sistemi hakkında bilgilendirme,

7.       The pedestrian has the right to complete and unimpeded mobility, which can be achieved through the integrated use of the means of transport. In particular, he has the right to expect;
 Yayaların ulaşım araçlarına entegre edilmiş tam ve engelsiz hareket  etme hakkı vardır.

·         an extensive and well-equipped public transport service which will meet the needs of all citizens, from the physically fit to the disabled,
a) Engellilerden tutun fiziksel sıkıntısı olmayan tüm vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı ve iyi donanımlı toplu taşım sistemi,

·         the provision of bicycle lanes throughout the urban areas,
b)Kentsel alanların içinde bisiklet kullanımına ait yolların sağlanması,

·         the creation of parking lots which affect neither the mobility of pedestrians nor their ability to enjoy areas of architectural distinction.
c)Yayaların hareketlerini ve  mimarı alanlarda vakit geçirmesini engellemeyecek park alanları oluşturma,

8.       Each Member State must ensure that comprehensive information on the rights of pedestrians is disseminated through the most appropriate channels and is made available to children from the beginning of their school career.
Her üye devletin, yaya hakları hakkındaki bilgiyi en uygun kanallar vasıtasıyla dağıtma ve çocuklar için uygun hale getirme görevi vardır.

Yaya Hakları Bildirgesi

Şimdi diyeceksiniz ki bu vatandaş oturup kafa yorup, zaman harcayarak bunca şeyi niye yazdı. Bizimde 2918 Sayılı KarayollarıTrafik Kanunumuz var. Ve bu kanunun uygulanmasına dair Karayolları TrafikYönetmeliğimiz var.  

Evet, sözde var. Lakin kanun yapıcıların veya yönetmelik uygulayıcılarının yaptıkları işle uzaktan yakından alakası olmadığını göreceksiniz.  Örnek görmek için azıcık dikkatli bakmanız yeterli olacaktır. Yeşil ışıkta geçen resmi plakalı araçları, yaya kaldırımını ısrarla ihlal eden resmi plakalı araçları ve daha niceleri…

 Bilhassa kanun yapıcıların veya kanun uygulayıcıların yaya hakları hakkında bence daha geniş düzenlemeler yapmaları gerekiyor. Yaptıkları kanun kadar kendilerinin de kanunun uygulaması hususunda daha hassas olmaları gerektiği kanaatindeyim.

Yaya Hakları Hakkında Düşündüğüm Uygulamalar

·         Yaya figürlü yeşil ışık yandığında yaya hakkını ihlal eden sürücülerin tespiti için, cep telefonlarında kurulu olan bir uygulama ile olay yerinin görüntüsünün araç plakası ile çekip ilgili mercilere aktarılabildiği bir uygulama olmalı.

·         Yaya kaldırımlarını işgal eden; hamile, çocuk, yaşlı ve engelli vatandaşların geçiş hakkını ihlal eden araçlar için: Yine cep telefonlarında kuru olan bir uygulama ile olay yerinin görüntüsünün araç plakası ile çekip ilgili mercilere aktarılabildiği bir uygulama olmalı.

·         Belediyelerin yaya hakları konusunda ihlalleri inceleyen ve konuda yaptırımlar yapan bir birimi oluşturulmalı.

·         Belediyeler bina ruhsatı verirken; Yaya haklarını göz önünde bulundurmalı. Milyonlarca liraya satılan binalara otopark kısmını zorunlu kılmakla kalmayıp bunun yanında o binadan bir aracın her ne şartta olursa olsun yaya hakkını ihlal ettiğini tespit ettiğinde caydırıcı cezai müeyyideler uygulamalı.

·          Bilhassa Ankara başta olmak üzere bisiklet trafiği için bisiklet yolları yapılmalı. (Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkililerine duyurulur.)

·         Yağmurlu havalarda Ankara kaldırımlarında yürümek neredeyse imkânsız… Her an bir kaldırım taşına bastığınızda ayağınızın su ile dolmaması imkânsız değil. Oturup şikâyet ettiğinde biz bu kaldırımların 6 ay öncesi yaptık diyorlar. Diğer birçok şehirde de durumun aynı olduğu kanaatindeyim.

·         6 ayda bir kaldırım yapılsın istemiyorum. Yapılacaksa bir kere yapılsın en az altı yıl gitsin. Ayrıca yaya kaldırımlarının geniş, engelsiz ve bunun yanında yaya kullanımı için yeterli fiziki şarta sahip olmalı. İki kişinin dahi zor yürüdüğü kaldırımlar bence kaldırılmalı.

Bu konuda birçok fikir üretilip ve bu fikirler üzerinde düşünülüp sağlıklı çalışmalar ortaya çıkarılabilir. Bir Kişisel blog yazarı olarak bu konuda fikirlerimi ve düşüncelerimi sizlerle ve sesimi duyabilen yetkililerle paylaşmaya çalıştım. Umarım sesimize kulak veren olur.

Değerli sürücüler lütfen dikkat!

Bir gün sizlerde bu kaldırımlardan ve bu yeşil ışıktan geçeceksiniz. Kimsenin sizin veya sevdiklerinizin yaya haklarını ve yaşamını tehlikeye sokacak davranışlar da bulunmasına müsaade etmeyin.


Doktor Hayat / Trafik ve Yaya Hakları 2016
Post A Comment
  • Blogger Comment using Blogger
  • Facebook Comment using Facebook
  • Disqus Comment using Disqus

11 yorum :

  1. Benim için de çok önemli ve hassas bir paylaşım bu saygıyla okudum elinize sağlık özellikle şu olay gerçekten insanların hakkını elinden alan durumlardan birisi, bravo

    "Yaya kaldırımlarını işgal eden; hamile, çocuk, yaşlı ve engelli vatandaşların geçiş hakkını ihlal eden araçlar için: Yine cep telefonlarında kuru olan bir uygulama ile olay yerinin görüntüsünün araç plakası ile çekip ilgili mercilere aktarılabildiği bir uygulama olmalı.!!!!"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Defne Masalı

      Kıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum.

      Sevgi, saygı ve hürmetlerimle

      Sil
  2. Günümüzün çok yoğun bir sorunu bu. Yayalarda da sürücülerde de karşılıklı hatalar mevcut. Yayalar kırmızı ışıktan geçme huyundan vazgeçmiyor. Sürücüler ise yayaları dikkate almayıp yeşil ışıkta geçiyor. Çoğu da dikkatsiz. Kaç can gitti... Öte yandan sürekli bozulan ışık sistemleri ve sürücülerin tüm yolu kendilerinin sanması. Umarım en kısa zamanda buna bir çözüm getirilir. Çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş, elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Valar Morghulis

      Kıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum.

      Sevgi, saygı ve hürmetlerimle

      Sil
  3. Emek verip çok kıymetli bir çalışma ortaya koymuşsunuz. Ancak kanunlardan ziyade anlayışın değişmesi gerekiyor bana göre. Yoksa ne kadar yeni kurallar, uygulamalar getirilse de sonuç değişmeyecek. Çoğunluk işine geldiği kadarına uyup sonrasını boş veriyor. Önerileriniz de çok yerinde, umarım bu tarz uygulamalara yer verilir en kısa zamanda. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Serhat Ocak

      Kıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum.

      Sevgi, saygı ve hürmetlerimle

      Sil
  4. Aslında bu bildirgenin uygulanması için AB Bakanlığına ve TBMM dilekçe yazılabilir.Hem AB süreci için hem de toplumsal bir sorun çözülebilir. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Yağmur Tozu

      Kıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum.

      Sevgi, saygı ve hürmetlerimle

      Sil
  5. Gercekten guzel bir konuyu ele almisiniz ,acikcasi biz fazla yenilige acik degiliz diye dusunuyorum ya da yenilik kavraminin uygulanabilirligini tam olarak cozemedik .:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Büşranur/Fatih

      Kıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum.

      Sevgi, saygı ve hürmetlerimle

      Sil
    2. Sayın Büşranur/Fatih

      Kıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum.

      Sevgi, saygı ve hürmetlerimle

      Sil