KENDİN OL

Hayatta birçok konuda başarılı ve mutlu olmak istiyorsanız, öncelikle içiniz ne ise dışınızda o olmalı. Birilerinin takdirini almak, birilerinin dikkatini çekmek için farklı kisvelere, farklı maskelere, farklı rollere girmeye gerek yok. Neden mi? Farklı kisveler, farklı maskeler roller bitince düşer. Anlaşılır arka plandaki gerçek yüz. O yüzden hayatta siz siz olun farklı kisvelere bürünmekten, farklı maskeler takmaktan ve gelip geçici rollerden uzak durmaya çalışın.

Yıllar içinde edindiğim tecrübeler ve üzerinde çalışmış olduğum akademik çalışmalar neticesinde yeni düşünceler ve yeni fikirler zihnimde oluşmaya başladı. Toplumsal hayatımızda ki mutsuzlukların, düzensizliklerin ve kötü gidişatın birazcık üzerini gittiğimizde şu cümle ile karşılaşıyoruz.

- Evet, ben farkına varamamışım.

- Evet, ben onun gerçek yüzünü görememişim.

Bu cümleleri defalarca ve sıklıkla kullandığımızın farkındayım.

Bu konuyu örnek bir olay ile açmak istiyorum. Üniversite yıllarımda tanıdığım bir bayan arkadaşım vardı. Bu arkadaşımın öve öve göklere çıkarmak tabirine uygun bir erkek arkadaşı vardı. Arkadaş ortamızda bize devamlı surette erkek arkadaşından bahseder, ona övgüler yağdırırdı. Biz arkadaşları olarak onu şaşkınlık ile dinler şu cümleleri söylerdik.

“Bir insan nasıl bu kadar hatasız ve kusursuz olabilir. Bu kadar mükemmel bir insanlık rolü sergileyebiliyor. Bu insan ya bir melek olmalı ya da mesleğini layıkıyla icra eden, rolünü iyi oynayan bir oyuncu olmalı.”

Bayan arkadaşımız çoğunlukla bu lafımıza çok bozulur. Bizlere yeri gelir küser, yeri gelir uzunca bir süre bizlerle konuşmaz, irtibatını keserdi.

Aradan kısa bir zaman geçmişti. Bu bahsi geçen bayan arkadaşımızın çok övdüğü erkek arkadaş ile tanışma fırsatım oldu. Evet, bende onu dinlediğimde rolünün hakkını çok iyi bir şekilde verdiğine kanaat getirdim. Düşünün iş hayatından tutun da sosyo – ekonomik durumuna kadar birçok konuda fevkalade bir insan olarak görünüyordu. Arkadaşım akşamüstü beni arayarak sordu.

- Nasıl buldun erkek arkadaşımı?

- Rolünün hakkını iyi veriyor. Fevkalade…

…

Bu konuşmadan sonra yine küsmüş uzunca bir süre konuşmamıştık. Hatırladığım kadarıyla 5 yıl sonra tanımadığım bir numara beni arıyordu. İlk olarak tanımadığım bir numara olduğu için açmadım. Lakin telefon ısrarla çalıyor, susacağa da pek benzemiyordu. Neyse telefonu açtım. Telefonun diğer ucunda bana yıllar önce erkek arkadaşını öven bayan arkadaşım vardı. Ufak bir hal hatır faslından sonra o konuşmaya başladı.

- Biliyor musun?

- Neyi?

- Sen yıllar öncesinde bana doğruyu söylemişsin. Ama ben bir inat uğruna bu doğruları görmezden gelmişim. O öve öve göklere çıkardığım insan var ya… Bir şeylerin ciddiye binmesi ile gerçek yüzünü göstermeye başladı. Ne iş hayatı, ne sosyo – ekonomik hayatı bana anlatılan gibi değilmiş. Meğer maskesini iyi takmış, rolünü çok iyi oynamış.

…

Şimdilerde bu bayan arkadaşım hala mutsuz ve umutsuz. Onunla birlikte ailesinin de huzuru mutluluğu kaçmış. Hatta ve hatta bu konuda psikolojik tedavi bile almaya başlamış. Kısmen üzüldüm. Çünkü kendisi bilerek bu yola girmişti. Onca uyarı ve ikazlarımızı dikkate almamıştı. İnsan özünde ne ise gerçek hayatta da o şekilde olmalıydı.

Anlayacağınız farklı kisve ve maskeler altında bürüneceğiniz roller ilerleyen zamanlarda bir kişinin hayatını mahvetmek ile sınırlı kalmıyor. O insanın yakın çevresini de büyük etki altına alıyor. Peki, ne oluyor bununla birlikte? Toplumsal huzurun, toplumsal mutluluğun altına kocaman bir dinamit koymuş oluyoruz. Erkek olalım, kadın olalım fark etmez. İnsan gibi yaşamayı bilmeliyiz. Lügatimizde adam olmak nedir deyimi olmalı. Belki mükemmel bir insan olamayız. Ama mükemmel bir insan olabilmek için çaba gösterebiliriz.

 Şimdi rollerimizi, kisvelerimizi ve maskelerimizi bir kenara bırakalım. Oyun bitti.

NE OLURSAN OL, AMA ÖNCE KENDİN OL…

Doktor Hayat / Kendin Ol / 2010 Ankara

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt