BİR TÜRKİYE SORUNSALI 2
Asgari Ücret İle Yaşam
Uzun zamandır yazmayı planladığım lakin bir türlü fırsat
bulup yayınlayamadığım bu yazımda asgari
ücret hususunda konuşulan konulardan ve yapmış olduğum bir araştırmadan
bahsetmek istiyorum.
Bazı yetkililerimizin televizyon kanallarına, yazılı basına
ve görsel medyaya çıkıp bazı demeçler verdiğini az çok biliyorsunuzdur. “Asgari ücret neyinize yetmiyor” veya
“Asgari ücretle nasıl geçinemiyorsunuz” gibi konuşmalar yapıp nutuklar
attığını az çok duymuşsunuzdur. Açıkçası birazdan okuyacağınız yazıyı bu kişiye
ulaşıp yüzüne karşı okumak istiyordum. Lakin kendisine ulaşmak ne mümkün… Bende bu konuyu kişisel blog sayfamda ele
alıp sizlerle paylaşmak.
Sayın Yetkililer, büyükşehirde yaşayan bir insanın asgari
ücret ile neler yapabildiğini neler başarabildiğini belki sizler o yüksek
kürsülerden aşağı inip göremeyebilirsiniz. İnmenize gerek kalmadan ben sizinle
yapmış olduğum bir araştırmayı paylaşmak istedim.
1. Büyükşehirde çalışmaya başlayan bir asgari
ücretli, başını sokmak için bir ev aramaya başlasa 700 TL ile 1500 TL arasında
bir fiyat aralığı ile karşı karşıya kalır. Hadi diyelim bu vatandaş zar zor
uğraştı çabaladı 700 TL’ ye evi buldu.
2. Tuttuğu ev için; elektrik, su, doğalgaz ve
apartman aidatı gibi sabit giderlerin her biri kalemi için ortalama 50 TL
masraf yaptığını düşünelim. Toplam sabit gider harcamaları 200 TL. Ekstradan
bir masraf (Çeşme bozulmaz, kapı kilidi bozulmaz, lavabo su akıtmaz… v.s)
çıkmazsa.
3. Eğer çalışacağı iş yerinin servis imkânı yoksa
büyük şehirlerde tek yön ulaşım bedeli 2,5 TL. Eğer kişi gideceği yere iki
vasıta ile ulaşabiliyorsa bu ücret 5 TL’yi bulabiliyor. Hani birde bunun akşam
eve dönüşü var. Günlük 10 TL yol parası eder. Ayda 25 gün çalıştığını
düşünelim. Bu insanın ayda 250 TL ulaşım bedeli öder. Yine ekstradan yolda
(Araç bozulup yeni bir araca binmez, işe yetişmek için farklı bir alternatif
kullanmaz… v.s) sorunlar ile karşı karşıya kalmazsa.
4. Bu vatandaş şahsi telefonu, kişisel bakımı (saç-
sakal tıraşı v.s) ve kişisel temizliği (sabunu, şampuanı, köpüğü… v.s) masraflar içinde 100 TL ödediğini
varsayalım.
5. Bu vatandaşın günde 3 öğün yemek yiyebileceğini
varsayarak; öğün başı 1 ekmek tükettiğini düşünelim. 1 TL’den ekmek 3 TL yapar.
Hani sadece ekmek yesin bu vatandaş başka bir şey yemesin diyelim. Ayda 90 TL
ekmek parası eder.
Yaşamak Mı Bunun Adı
Hani sizler pek bilmezsiniz ekmeğin kaç lira olduğunu, yol
parasının ne kadar tuttuğunu. Sizler bilmezsiniz başını sokmak için bir evin
kirasının kaç lira olduğunu. Bilemezsiniz zaten ekmek elden su gölden
geldiği için. Korkmayın! Ben sizlere 5
kalemde ufak bir matematik hesabı yaptım. Yorulmayacaksınız.
·
Ev Kirası = 700 TL
·
Sabit Giderler= 200 TL
·
Ulaşım Masrafları= 250TL
·
Kişisel Masraflar= 100 TL
·
Ekmek Parası= 90 TL
Toplam Harcama Tutarı=
1340 TL
Soruyorum sizlere sayın yetkililer!
Hani o yüksek kürsülerde, basın bültenlerinde, ekranlar
karşısında atmış olduğunuz nutuklara bir bakın. Bakalım asgari ücret ile karın
doyar mı? Asgari ücretle yaşam sürülür mü? Sizlerin azıcık inancı
var mı? Veyahut azıcık vicdanınız var mı? Yâda azıcık insafınız var mı? Ben artık inanmıyorum; sizlerin inandığı değerlere
yaşantılara. Yaşamak mı bunun adı?
Hani sokak başı üniversite açıp kocaman bir eğitimli işsizlik ordusu yetiştirdiniz ya; sizinle
ne kadar gurur duysak az. Sizleri tebrik etmek canı gönülden kutlamak
istiyorum. Milyonlarca eğitimli insanı asgari ücretle çalışmaya mahkûm ettiniz.
İnanın çok büyük bir başarıya imza attınız.
Az çok bilebiliyoruz; sizlerin çocukları gibi yaşayamıyoruz.
Kafamız basmayınca babamızın parasıyla yurtdışına gidip eğitim alamıyoruz.
Veyahut babası gibi devletin sınırsız imkânlarından yaralanıp bir düzen
kuramıyoruz. Kimse sizlerin çocukları gibi plaza köşelerinde oturup para
basmıyor.
Makûs Talih
Bu vatanın evlatları gecesini
gündüzüne katan analarla babalarla dolu… Dişini tırnağına takıp çocuklarım iyi bir yerlere gelsin
diye çabalayan ailelerle dolu. Bu
çocuklar bunca emek ve çabayla okuyup, mezun olunca sizce farklı bir hayatı
olabilecek mi? Ne yazık ki olamayacak.
Onlarda ailelerinin yaşadığı makûs talih ile karşı karşıya kalacak.
Biliyorum insafınız yok, vicdanınız yok, bir inanmışlığınız
yok. Hani bunları burada sizlere söylerken bir acıtasyon olsun diye dile
getirmiyorum. Gerçekleri söylüyorum.
Soruyorum size sayın yetkililer!
·
Asgari ücretle bir insan nasıl bir hayat
sürebilir?
·
Asgari ücretle çalışan bir insan nasıl bir
gelecek kurabilsin?
·
Asgari ücretle çalışan insan nasıl mutlu
olabilsin?
·
Asgari ücretle çalışan insan nasıl kendini
geliştirebilsin?
Hani bu sözleri sırf yüksek öğrenim görmüş insanlar içinde
söylemiyorum. Asgari ücretle çalışan milyonlarca insan içinde söylüyorum. Nasıl
bir gelecek bekliyor bunca insanı?
Elini Vicdanına Koy
Toplumumuz müferrah bir yaşam sürsün diye bas bas
bağırıyorsunuz. Diyorsunuz ya ülkemizde
kişi başına düşen milli gelir 13,464 dolar (38.641,68 TL 1 dolar kuru= 2,87
TL temel alınmıştır.) düzeyinde. Sizlerin hesabına göre; bu gelirden bizlerin
hesabına aylık 3.220,14 TL düşmesi lazım.
Yakınınızda, hatta ve hatta yanı başınızda olan TUİK
verileri bile bu ülkede yaşayan insanların birçoğunun açlık sınırının altında
yaşam mücadelesi verdiğini beyan ediyor. (Konu ile ilgili 2015 yılı TUİK
verilerini resmi sayfadan inceleyebilirsiniz.)
Ülkede birçok toplumsal olay, toplumsal konu, toplumsal sorun
(Boşanmalar, hırsızlıklar, ekonomik sorunlar dolayısıyla yaşanan intiharlar…
v.s) almış başını gidiyor. Bilmem bilir misiniz meşhur bir atasözü vardır. “ Yokluk mertliği bozar.” Bu manidar atasözünü
karşınıza alın ve bir karar verirken bir kez daha düşünün. Bu güzel vatanın evlatları asgari ücretle yaşam sürmeyi hak
etmiyor.
El İnsaf minel vicdan!
Doktor Hayat / Bir Türkiye Sorunsalı 2 / Asgari Ücretle
Yaşam
Elinize, yüreğinize, aklınıza sağlık. Ne kadar demişsiniz.
YanıtlaSilSayın Ufuk Demirci
SilKıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkür ediyorum.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle
Devletin de suçu var özel sektörün de. Asgari kelimesine bu kadar sıkı sıkı yapışıp, çalışanının hakkını vermeyen de, böyle bir boşluk öngörüp önlem almayan da suçlu. Dengesiz her şey, tam bir denge ile kurulup, yaşayan kainata ters. O zaman da mutsuzluk ve sıkıntı başlıyor. Kanaat ve bereketle yaşamaya çalışan insanları düşünmek, asgarinin yanına bir sürü artılar koymak gerekiyor. Umarım herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirir, vermeler azaltmaz aksine çoğaltır. Ama bunu devletin de, özel sektörün de anlaması lazım. Çok sorunlar var ama bu da geçim derdidir, hem barış hem de refah dolu günler ülkemizin olsun inşaallah.
YanıtlaSilSayın Begonvil Sokağı
SilÖncelikle kıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkür ediyorum. Ne yazık ki sizinde bahsettiğiniz gibi olayın suçlusu tabiki de tek kişi değil. Devletler kanunlar ile yasal zemini hazırlar. Bozuk zeminler üzerine kurulan yasal mevzuat zeminden faydalan işverende ne yazık ki bunu bir fırsat bilip işçisi üzerinden rant sağlamanın kaynaklarını aramaktadır. Zor durumda kalan insanlar ne yazık ki bu şekilde çalışmaya zorlanmaktadır.
Sonrasında devlet vatandaşından mutlu ferah yaşamasını; işverense işçisinden maksimum faydayı almayı düşünmektedir. Ne yazık ki her şey göründüğü gibi olmamaktadır. Adaletsiz dağıtılan gelir dağılımları, asgari ücretli üzerinden sağlanan rant insanların ve toplumun sosyo-ekonomik düzenini bozmakta mutsuzluklar sıkıntılar baş göstermektedir.
Bilmem bir gün biri çıkıp da ben bu düzeni değiştireyim insanımı mutlu edeyim. Söylediklerim lafta değil icraat de de görünsün. Nerede o babayiğit. Çok zor çok... Çünkü bu işin iki karlısı var biri devlet diğeri işveren. Zararlı çıkan ise asgari ücret ile yaşama mücadelesi veren vatandaş.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle
Çok güzel açıklamışsınız. Şahsen bir mali müşavirin yanında tek işçiyim. Benim tek başıma yaptığım işi başka muhasebelerde 3 kişi yapıp sadece 1000 lira alırken ben bu yıl zorla 900 TL alabiliyorum. Allah'tan sigorta var, o da olmasa ne olur halim bilmiyorum. Haksızlık her yerde...
YanıtlaSilSayın Kıssanın Güncesi
SilÖncelikle kıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum. Ne yazık ki yukarıdaki yorumda da bahsettiğim gibi işveren işçisinden maksimum verimi, daha fazla rant sağlamayı ummaktadır. Durum böyle olunca insanlar da sigorta uğruna çalışmaya mahkum ediliyor.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle
CUMHURİYET HEDEFLERİNE VARIP SOSYAL DEVLET OLAMAMIZDAN KAYNAKLANAN BİR DURUM,SİYASAL DEVLET OLMAYA DEVAM EDERSEK DAHA ÇOK ŞEYLERE GEBEYİZ.BUNUN İÇİNDE ÖNCE HALKIN BUNU İSTEMESİ LAZIM, MAALESEF O DA YETERLİ EĞİTİME SAHİP DEĞİL.
YanıtlaSilSayın Kerim Kaya
SilKıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkür ediyorum.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle
Bence asgari ücret de tanımlanmalı. Fabrikada çalışan işçi de, güvenlik de aynı ücreti alıyor. İti bir zam yapıldı ama yine de çok yeterli değil. Maaşlar iş ağırlığına göre belirlenmeli
YanıtlaSilSayın Anne Güncesi
SilKıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkür ediyorum.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle
Allah kolaylik versin öyle zor ki hu devirde çocuk okutmak, geçinmek.
YanıtlaSilSayın Ahsen Şimşek
SilKıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkür ediyorum.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle
Yine ülkemizin kanayan bir yarasına parmak basmışsınız. Gerçekten de artık ülkemizde geçinme derdi yaşamayan çok az kişi var. Zenginler daha da zengin, durumu kötü olanlar daha da zor durumlarda. Ve bu büyük problem için herhangi bir düzenleme de yok. Aksine daha da kötüleşiyor. Allah sonumuzu hayır etsin.
YanıtlaSilSayın Blogumu Tanıt
SilKıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkür ediyorum. Ne yazık ki bahsettiğiniz gibi durumlar hiç iyiye gitmiyor.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle
Maalesef ülkemizin durumu :( Kalemine sağlık güzel bir konuya değinmişsin altına imzamı atarım ♥
YanıtlaSilSayın Kızsal Şeyler
SilKıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkür ediyorum.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle
Tarım kredi koop.müdürünün 100 bin tl maaş aldığı bir ülkede asgari ücret 1300 tl
YanıtlaSilSayın Pansiyon Rehberi
SilKıymetli yorumunuz ve konuya olan ilginiz dolayısıyla teşekkür ediyorum.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle