TEKNOLOJİ VE UNUTULAN İNSANLIK DEĞERLERİ

Teknolojiye Olan Bağımlılık



Teknoloji ilerledikçe insan, insan olmaktan çıkmakta insanlık fıtratının gerekliliklerinden tamamen uzaklaşmakta… Bundan çok değil 25 yıl öncesine uzanalım. Cep telefonlarının, tabletlerin, pc'lerin v.s iletişim araçlarının çok da yaygın olmadığı o günlere...

Türkiye'nin veya dünyanın herhangi bir ucundaki bir sevdiğimize veya bir yakınımıza ulaşmak onunla bir hasbi hal etmek istediğimizde mektup kadar masum samimi ve içten bir iletişim aracı ile ulaşabiliyorduk. O mektup karşıdaki insanın değerli olduğunu hatırlandığını unutulmadığını hissettiriyordu insana. Hatta o samimiyetin göstergesi olan o mektuplar sandıklarda hatta bizim için önemli en güzide yerlerde saklanırdı.

Ya şimdi teknoloji insanlık için bütün imkânlarını seferber etmişken, hatta ve hatta sms, mail, messenger, whatshap v.s saniyeler içinde insanlara ulaşabileceğimiz bir hal hatır sorup, bir selam vereceğimiz imkânları sunmuşken neden bir merhabayı bir selamı çok görür insan?


Korkmayın!

Bir selam vermek bir hal hatır sormak insanı borçlu çıkarmaz. Veyahut kullandığımız o iletişim araçlarını fakirleştirmez. Bilakis zenginleştirir.


Durun ve düşünün!

Saatlerimizi onca boş işler için ayırdığımız günümüzde acaba listelerimizde veya rehberlerimizde olan insanları sadece bizim hatırlamak istediğimiz zamanlarda mı hatırlayacağız? Yoksa başımız bir dara düştüğünde veya işimiz düştüğünde mi hatırlayacağız?


Teknoloji ilerleyip, teknolojiye olan  bağımlılık arttıkça; insanlık bir adım daha geriye gidiyor.

FARKINDAMISINIZ?

Not: Konu ile Alakalı “UNUTULAN DEĞERLER” Anekdotu mu da okuyabilirsiniz.

Doktor Hayat / Teknoloji Ve Unutulan İnsanlık Değerleri
Post A Comment
  • Blogger Comment using Blogger
  • Facebook Comment using Facebook
  • Disqus Comment using Disqus

4 yorum :

  1. Onaltı yıl olmuş anamdan ayrılalı fakat her cumartesi arar halini, hatırını sorar, güzel sesini duyar, evlat duamı alırım. Bizler akrabalık bağlarımızı sağlam tutmayı ve koparmamayı atalarımızdan nasihat olarak almışız, çok şükür. Dediğiniz gibi arayanlara, hangi dağda kurt öldü de aradın diyen sayısı az değil. Olsun hep biz arayıp soralım iyilik bizde kalsın. Paylaşım için TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Mustafa Kelleci

      Gerek gün içinde diğer yayınlarıma yapmış olduğunuz yorumlarla gerekse konular ile alakalı dile getirmiş olduğunuz yorumlarla beni fazlasıyla mesrur ettiniz.

      Sevgi, Saygı ve Hürmetlerimle

      Sil
  2. "Yigidi öldür hakkını ver" derler bizim oralarda. Blog olayına girdiğimde şunu gördüm insanlar okuyor ve geçip gidiyor. Bu bana ters geldi. İnsan emek veriyor, değerli zamanını ayırıp bizlere bir paylaşım yapıyor fakat bizler iki satır yazamıyoruz. Öncelikle ben bu işi para için değil sevdigimden dolayı yapıyorum, sizin gibi paylasimlarda bulunan kişilerede saygı duyuyorum, duyduğum bu saygıyıda yorumlarımla, evet ben yazınızı baştan sona okudum, anladım ve benim düşüncelerim veya ilavelerim de budur demek istiyorum. Gerçek yazar değil gerçek okur ~ yazar olmak istediğimden dolayı yorum bırakıyorum. Bloğunu tanıt sayesinde sizinle ve birçok kişiyle tanıştım, onlara da TEŞEKKÜRLER ediyorum. Daha birkaç gün önce ilk misafir yazımı da sizin gibi yazılarının samimiyetinden dolayı tercih ettiğim yeni blog arkadaşın sayfasinda yazdım ve çok beğenildi. Bunlar beni ve benim gibi insanları mutlu eden şeyler. Bizler küçük şeylerle mutlu olan büyük insanlarız.
    Yorumlarıma hızlı ve samimi verdiğiniz cevaplardan dolayı sizede TEŞEKKÜR ederim. Hayırlı geceler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mustafa Bey düşüce görüşleriniz inanın o kadar içten ve samimi ki; Yazdığınız bu son yorumla bunu daha da kuvvetli bir hale getirdiniz. Bir yorumun yazar için ne kadar da önemli olduğunu hissettirdiniz. Tabiri caizse "Bir yorum, Bir mutluluk, Bir Tebessüm"

      Sevgi, Saygı ve Hürmetlerimle

      Sil