AYŞE HOCA

Ayşe Parlak Akkaş


... Bilmem nasıl anlatılır, nasıl söylenir. Bakışlarında pozitif bir enerji, konuşmasında samimi ve içten bir eda mevcuttu. Ne bir kibir, ne bir gurur yansımamıştı fıtratına. Birçok insan tanımıştım hayatımda, içlerinde farklılığı ile öne çıkan nadir insanlardan biri idi. Hani derler ya kanım kaynamıştı işte öyle...

Sanki yakınımdan ailemden biriymiş gibi bir his uyandırmıştı. Daha kendisi ile tanışamamıştık Sadece kendisini uzaktan görmüş izlemiş biriydim. İlk ders günümde arka sırada oturmuş, sessiz sedasız bir şekilde dersi dinliyordu. İlk ara verilmiş aşağı katta bulunan kantine inmiştim. Bir kahve alıp uzak bir köşede yavaş yavaş kahvemi yudumluyordum. Zamanın ne çabuk geçtiğinin farkına bile varamamıştım. Hızlıca dersin anlatıldığı salona doğru gittim. Ders başlamış kapı kapanmıştı. Kapıyı çalıp özür dileyerek içeri girdim.

Dikkatimi bir anda arka sırada oturan adını dahi bilmediğim o, hanımefendi çekti. Yine aynı sükûnet ve ihtimam ile dersi dinliyordu. Neyse tekrardan önüme dönüp dersi dinlemeye başladım. Zaman yine çok çabuk bir şekilde geçmişti. Ders bitmişti. Bir an dersin hocasının yanında beliren o hanımefendi ders hocasının bir şey söyleyeceğini bekler gibi yanında durdu. Ve hoca seslendi:

- Arkadaşlar sizi tanıştırayım Ayşe Hanım benim asistanım. Bundan sonra dersimiz ile alakalı soru, konu v.s hususlarda asistanımız Ayşe hanım size elinden gelen yardımı sunacaktır.

Çok şaşırmıştım. O bizle birlikte  arka sırada sessiz sedasız, pür dikkat dersi dinleyen hanımefendi meğer hocamızın asistanıymış. Nasılda fark ettirmemişti kendini. 

...

Aradan birkaç hafta geçmiş benimde ders ile alakalı bazı hususlarda takıldığım soru ve konular birikmişti. Kendisinin de müsait olduğu bir gün için randevu aldım.

...

Benim konu hakkında biriken sorularımı tek tek cevaplıyor. Takıldığım konularda da bilgi ve tecrübesini adeta, tabiri caizse zihnime kazıyordu. Gerçekten ilk dersimiz olmasına rağmen etkileyici ve kalıcı bir program olmuştu. Bundan sonraki zamanlarda da sıklıkla kendisinden randevu alıp takıldığım konu ve hususlarda müteala yapıp, sorularımı farklı bir bakış açısı kazandırıyordu.

...

Zaman öyle çabuk bir şekilde ilerliyordu ki farkında bile olamıyordum birçok şeyin. Bir gün sabah otobüsten inmiş hızlıca derse yetişmek için koşuşturuyordum. Tam o sırada karşımda bulunan metro istasyonundan tanıdık bir hanımefendi ve yanında da daha önce görmediğim bir beyefendi dikkatimi çekmişti. Biraz dikkatlice baktığımda Ayşe hocanın olduğunu fark ettim. Akabinde  de bir ''Merhaba Günaydın Hocam'' diyecektim. Lakin yanındaki beyefendinin kim olduğunu bilmediğim için hızlıca yürümeye oradan uzaklaşmaya başladım...

Yine kendisinden randevu aldığım bir gün; konuşmamız arasında laf lafı açarken nişanlı olduğunu Allah nasip ederse ilerleyen bir zamanda da düğün yapmayı planladıklarını söylemişti. O an çok mutlu olmuştum. Sanki yakınımdan ailemden biri evleniyor da haberini veriyormuşçasına mutlu oldum. Zaman ilerledikçe aramızdaki muhabbet o kadar samimi ve içten bir şekilde ilerlemişti ki. Bir gün Ayşe hocaya hayatımda nadir insanlara söylediğim o söz çıkıvermişti ağzımdan.

- Hocam eğer bir gün düğününüz olurda da beni de davet ederseniz, hatta ve hatta bu düğün dünyanın diğer bir köşesinde de olsa koşup gelirim..

Aradan uzun bir zaman geçmişti. Ben askere gitmek için hazırlıklar yapmaya başlamıştım. Tamda o günlerde Ayşe hocanın düğün haberini almıştım. Öyle bir ana gelmişti ki düğünleri, Düğün günün ertesi günü ben askerlik için yola çıkacaktım. Bir an askerlik ile alakalı ne varsa unuttum. Sadece o insanın en mutlu anında yanında olmak beni mutlu edecekti. Çok ama çok farklı bir duygu idi…

Şimdi o mutlu çiftin düğün merasimleri için hazırlığa başlamıştım. Akşam saatleriydi. Değerli bir arkadaşımla da buluşup birlikte düğün merasiminin bulunduğu mekâna gelmiştik. İçimde farklı bir mutluluk ve heyecan vardı. Evet uzun zaman önce kendisini bir metro çıkışında gördüğüm o beyefendi, kendisiyle tanışma şerefine bir türlü nail olamadığım o insan... Değerli insan, saygıdeğer hanımefendi   Ayşe hocanın müstakbel eşi Mustafa beydi. Birbirlerine ne kadar da çok yakışmışlardı. Düğün boyunca içimden o değerli çifte en kalbi duygularla dualar ettim.

- Allah’ım  sen bu mutlu çifte bir ömür mutluğun, huzurun, saadetin, sağlığın ve başarının anahtarını ver. Onlara, onlar gibi mutlu ve mesut evlatlar nasip et....

Aslında o gün hayatımda benim içinde ilklerin olduğu bir gündü. Bunca yıl eş, dost, arkadaş, sair birçok insanın düğün merasimlerine iştirak etmiştim. Lakin hiç birinde  de sahneye çıkıp  coşkuyla oyun oynamamıştım...

İşte o gün hayatımda her şeyi unuttuğum, her şeyi bir kenara atıp oyun oynayıp mutlu olduğum ilk andır...



Doktor Hayat / İz Bırakan İnsanlar / Ayşe Hoca
Post A Comment
  • Blogger Comment using Blogger
  • Facebook Comment using Facebook
  • Disqus Comment using Disqus

2 yorum :

  1. Ayşe Hoca ve diğer isimleri değişik aklımızın bir köşesinde çoktan yerini almış, öğretmen denince aklımıza geliveren o değerli insanlar.Bilgisini aktarmaya gönüllü eğitim neferleri.Onlar da hayatın mücadelesini verip ,aynı konudaki bilgilerini emekli olana dek paylaşırlar.Belki daha sonra da.Hepsine bu vesileyle saygılarımı sunuyorum.Güzel bir anı ve senin anlatımınla daha da değerlenmiş olan yazın.Kutlarım kardeşim.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Ece Evren Hanımefendi

      Kıymetli yorumunuz ve ilginiz için teşekkür ediyorum.

      Sevgi, Saygı ve Hürmetlerimle

      Sil