BİR KADININ KADERİ

BİR KADININ KADERİ SEVDİĞİ ERKEĞİN İHANETİ  SEVMEDİĞİ ERKEĞİN SADAKATİ ARASINDA ÇİZİLİR

…

Hani seversin ya onun için her şeyi göze alırsın, hani ben o olmuşum oda ben olmuşum dersin ya. Gözünü kapatır, kulaklarını tıkar sadece ellerini ona verirsin ya... Beni hayatın en güzel en gizemli en esrarengiz sırlarını keşfetmeye götürsün istersin. Sonra zaman gelir o kapalı gözlerin açılır, duymayan kulakların duymaya  başlar, o seni uzak diyarlara götürecek el ortalıklarda yok!

Umutsuzca  bırakıverirsin kendini o yolun sonundaki boşluğa. Zaman  hızla akıp gidiyordu. Bazı cümleleri, zamanın içinden akıp giden insanlardan duymak çok üzüntü vericiydi.

Bir akşam vakti telefonum çalmış lakin yetişememiştim. Sonrasında da telefonuma baktığımda uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşım aramıştı, hemen aradım. Ne var ne çok...  V.s diyip hal hatır faslından sonra sesinden anladığım kadarıyla sesi biraz sıkıntılıydı. Bir derdin bir sıkıntın var mı? Diye sormaya fırsat vermeden:

- Yarın müsait olursan  birer kahve içip dertleşiriz olur mu?

- Tabii ki  hay hay olabilir.

…

Güneşli  bir öğlen vakti idi. Sakin ve huzurlu bir mekâna oturmuş kahvelerimizi yudumluyorduk. Ve konuşma şu sözlerle başladı:

- Bir kadının kaderi sevdiği erkeğin ihaneti, sevmediği erkeğin  sadakati arasında çizilir.

- Bundan 5 yıl öncesi kadardı, hayatımda  bu zamana kadar hiçbir erkek ile duygusal bir yaşantım olmamıştı. Hep okul hep derslerini bahane yapıp kimseyi hayatıma almıyordum. Ta ki o insanı tanıyana kadar.

…

- Dürüst sadakat sahibi bir insandı, iyiydi, hoştu... V.s

- Lakin bilirsin biz kadınların saçma sapan arzu ve istekleri olur ya, benimde böyle saçma sapan arzu ve isteklerimden dolayı o insanın teklifini nazikâne bir şekilde geri çevirdim.

- Aradan 3 ay kadar geçmişti. Bu sefer başka bir insan teklifte bulunmuştu. Hem bu insan, biz kadınların istediği birçok kritere de sahipti. İşi vardı, güzel bir makamı, biraz malı ve mülkü vardı. Birazda biz kadınların istediği karizma…

- 5 yıldır birlikte çıktığım  sadece  onun güzel ve etkilendiğim  bazı huylarından dolayı  sevdiğim o insan. Beni hiç ummadığım bir anda ve incir çekirdeğinin hacmini dahi doldurmayacak  bir sebeple  beni  terk etti. Hayallerimi  kurduğum o insan artık yok.

- Aslında işin garip yanı ne biliyor musun?

- Daha öncesinde beni ben olduğum için seven, bana değer veren, sadakatinden asla şüphe duymadığım o insan... Lakin benim gözümde büyüttüğüm aptalca kriterlerim yüzünden tercih etmediğim o insan için çok ah vah tüh... Diyorum.

- Keşke diyorum her şey bir yana olsa idi, o insan bir yana. Onun sadakati tüm çevremi sarsaydı da hep mutlu kalsaydım, keşke keşke…

- Belki tekrardan dönebilirsin o insana?

- Hayır dönemem.

- Çünkü: O Evli Mutlu ve Çocuklu.

 …

- Ne garip değil mi?

Hayat, insanın önüne güzel bir fırsat çıkartır da insanoğlu onu ayağının ucu ile iteler. Zaman ilerler gerçekler gün yüzüne çıkar ve hatasının farkına varır.

Ama iş işten çoktan geçmiştir…


Konu ile ilgili başka bir makale: KADINLARI ANLAMAK

Doktor Hayat / Bir Kadının Kaderi

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt